|
Post by Bavyera on Jun 15, 2019 19:03:45 GMT 3
Filippo Maria Visconti, derin derin penceresinin önüne geçti.Yavaş bir şekilde yıllanmış şarabına yöneldi.Sol eliyle şarap şişesini tuttu, altın kadehine doldurmaya başladı.Ellerini kadehin gövdeside gezdirmeye başladı, son yudumunu aldıktan sonra derin bir şekilde nefesini verdikten sonra ellerini pencerinin kenarlarına koyarak yavaşça aşşağıya bakarak gülümsedi.Zira bu gülümseme aklında bir şeytanlık oluşturduğu belliydi, çünkü bu kadar sevinçli olması çok nadir olarak görülüyordu.Genellikle sert mizacı ve taviz vermemesiyle biliniyordu.Sert bir şekilde baş parmağı ile işaret parmağını birbirlerine sürterek şıklattı, hala gözleri pencerenin aşşağısına yöneltmişti.Pencereden dışarı baktığında aşşağıda halkın sadece ticaretle uğraştığını, sağında ve solunda fakirlerin bir kaç ekmek parçası için mücadelesi görüküyordu.Bir yaşlı adam bas bas bağırarak ürünlerini satmayı hedefliyordu, elmaları parlak ve bir o kadarda lezziz görüküyordu.Az sonra içeriye bir kaç saray mühendisi girdiler, kısa bir reveranstan sonra hızlı bir şekilde Dük'e baktılar, Dük eliyle aşşağı işaret ederek buraya "İtalya Yarım adasının kalbini inşaa edeceğiz".Dedikten sonra yavaş yavaş bir tını tutturmaya başladı, mühendislere büyük devasa bir Pazar alanı kurdurtmak istedği belliydi.Bir süre sonra odasından ayrılan mühendislerin gördüğü tek şey mutlu bir Düktü. (MİLANO DÜKALIĞI MARKETPLACE İÇİN 50 ALTIN YATIRDI)
|
|